• Kara Trenle Götürdüm Şehrimi

Kara Trenle Götürdüm Şehrimi

1961 sonlarına doğru başladı her şey… Frankfurt’a, Berlin’e, Köln’e, Düsseldorf’a, yani Almanya’nın dört bir yanına “umut yolcusu” olarak vardılar. Bir iş kuracak, bir ev ya da bir traktör alacak kadar para biriktirip geri döneceklerdi ama “misafirlik” hiç bitmedi; kaldılar. Deyim yerindeyse bir kara trenle götürdüler; hatıralarını ve şehirlerini… 

Yıllar geçtikçe iki uluslu yaşamanın bir yara değil zenginlik olduğunu keşfetmişti iki taraf da… Almanya milyonlarca Türkiye doğumlu için geçmişte “Acı Vatan”dı belki ama şimdi “ikinci vatan”dı ayrıca. İşte hikâyemiz, konuk işçilikten ulus ötesi yurttaşlara hem doğdukları yeri hem doydukları yeri vatan belleyenlere dairdir.

 

1961 sonlarına doğru başladı her şey… Frankfurt’a, Berlin’e, Köln’e, Düsseldorf’a, yani Almanya’nın dört bir yanına “umut yolcusu” olarak vardılar. Bir iş kuracak, bir ev ya da bir traktör alacak kadar para biriktirip geri döneceklerdi ama “misafirlik” hiç bitmedi; kaldılar. Deyim yerindeyse bir kara trenle götürdüler; hatıralarını ve şehirlerini… 

Yıllar geçtikçe iki uluslu yaşamanın bir yara değil zenginlik olduğunu keşfetmişti iki taraf da… Almanya milyonlarca Türkiye doğumlu için geçmişte “Acı Vatan”dı belki ama şimdi “ikinci vatan”dı ayrıca. İşte hikâyemiz, konuk işçilikten ulus ötesi yurttaşlara hem doğdukları yeri hem doydukları yeri vatan belleyenlere dairdir.